Uzunca bir aradan sonra tekrar merhaba,
Ben kızların bir soyağacını çıkartayım ve hikayenin sırasını bozmayayım derken aradan aylar geçmiş. Ailemize bu arada yeni kızlar ve erkekler eklendiler ama ben bıraktığımız yerden devam etmek istiyorum.
Hamile Esma ve Çiçek ailemize katıldı ama süt ve peynir hemen olamadı. Meğer ineklerde de süt doğumdan sonra başlarmış. Onların doğumu da 9 ay sürermiş. Üstelik sütün devamı için tekrar hamilelik ve tekrar doğum gerekiyormuş. Halbuki kitaplarda hep bir inek vardır, sütünden birsürü şey yapılır. Hamilelikten, doğumdan hiç bahsedilmez. O inek hastalanmaz, yaşlanmaz. Henüz başımıza nasıl bir dert aldığımızın farkında değiliz.
Bu arada bizim ahırın temiz tutulma macerası başladı. İnekler her pislediğinde sıçramalarla bembeyaz duvarlarımız kirlenmeye başladı. Üstelik örnek proje olarak kullandığım banka projesinin 1957'de kaldığı ve o zamanki ineklere göre çizildiği ortaya çıktı. Benim santim bile şaşmayan çizimime göre koyduğumuz gübre yolu maalesef yeni nesil ineklere uymadı. İneklerin hem boyları hem de yükseklikleri gelişmiş. Bizim ineklerin ayakları devamlı gübrelerin düşmesi gereken gübre yoluna düşüyor ve gübrelerde sağa sola. Başladık ahırı nerdeyse hergün tavan, duvar yıkamaya. Kızları besledik, her haftasonu gittiğimizde onlarla konuştuk, korka korka başlarını okşadık ve geldik doğuma... Etiketler: Hikayemiz |